Mersin İl Koordinatörlüğü

TKDK Yatırımcılarını Tanıyalım Yazı Dizisi: ( 1 )





TKDK destekleriyle hayata geçen her bir yatırım tesisinin arkasında başarılı bir girişimcinin öyküsü yer alıyor. Hiç tanımadığı bir sektöre sıfırdan adım atanından tutun da, mevcut işletmesini modernize edip kapasitesini artırmak isteyenine, şehrin stresinden uzaklaşmak amacıyla tüm ekonomik aktivitelerini kırsala taşıyanından, baba, ata mesleğine dönüş yapıp yarım asırlık tecrübeyi miras edinenine kadar, bir çok yatırım fikri özünde insana dayanıyor.
Kurumsal misyonumuzu layıkıyla yerine getirmenin vermiş olduğu haklı gururun paydaşları olan yatırımcılarımızı daha yakından tanıyarak, yeni girişimcilerimize ilham kaynağı olması temennisi ile yazı dizimizin ilk bölümünü Mersin-Mut İlçesinde baba mesleğini sürdüren zeytinyağı üreticisi Sadık Doğan Çiftçi’ye ayırdık.

Baba Mesleğini Sürdürerek TKDK’dan İki Kez Hibe Aldı

İsmi Sadık Doğan ÇİFTÇİ, 55 yaşında ve ilkokul mezunu. Mersin-Mut İlçesi Yukarı Köselerli Köyünde kiralamış olduğu makinelerle 2013 yılında başladığı Zeytinyağı Üretimi faaliyetine hibe desteği alabilmek için 12. Çağrıda sunduğu ilk projenin TKDK tarafından kabulüyle Aralık -2014’te 418.755,91 TL tutarında hibe alarak kendine ait makine ve ekipmanlara sahip oldu.  Günlük 80 tonluk kapasitesini artırmak üzere 13. Çağrı döneminde sunduğu 2. Projenin de uygun bulunmasıyla tam 9 ay sonra 285.724,85 TL tutarında daha hibe alarak yıllık 3000 ton zeytinyağı üreten modern bir tesisin sahibi oldu.

Sadık Bey, birçok girişimci TKDK’ya proje sunma kararında zorlanırken, siz büyük bir başarı örneği sergileyip art arda 2 çağrı döneminde hibe desteği aldınız. Proje yapmaya ilk nasıl karar verdiniz?

Bizde zeytin sıkma işi baba mesleği olarak 1940’lı yıllara dayanır, o zamanlar odun ateşinde ısıtılan taşıma su ile hayvan gücüyle dönen ilkel usul değirmenler varmış. Başı dönmesin diye gözleri bağlanan eşek, sabahtan öğlene yorulur, öğleden sonra yerine bir başka eşek nöbeti devralırmış, ikinci aşamada yarı ezilmiş zeytin hamuru hayvan kılından yapılmış torbalara alınır, vidalı presler ve insan gücü devreye girermiş, beş, altı kişinin kol kuvvetiyle sıkım yapılarak yağ çıkarılırmış.
Bu durum 1956 yılında babamın İzmir Fuarından 40 liraya satın alıp, trenle Mersin’e taşıdığı Alman malı bir rölanti motoru getirmesine kadar sürmüş. Ağaçtan yapılma bir volant, eski tip bir patoz kayışı ve yine bunlara uydurulan demirden bir eksantrik mili yardımıyla değirmenimiz motor gücüyle dönmeye başlayınca köylüler, “sadık ağanın (babamın adı) yerinde motor var” diyerek yağ çıkarma için uzun kuyruklar oluşturmuşlar.
O günlerden bu güne babamdan öğrendiğim zeytinyağı işinin inceliklerine ilaveten, yeni teknolojiyi düzenli olarak takip ettim. Makine tedarikçisi bir firmadan TKDK’yı ve IPARD programını duymamla birlikte başvuru yapmaya karar verdim.

Mut İlçesi’nde üretilen zeytinyağı ile ilgili bilgi verebilir misiniz?

Öncelikle şunu belirteyim; kıraç yerlerin zeytini yağ açısından daha verimlidir. 1 kg zeytinyağı üretmek için, sulak yerlerde yetişen 7-8 kilo zeytin kullanılırken kurak yerlerde yetişen 4-5 kilo zeytin yeterli gelmektedir. Toros dağlarının güney eğimlerinde yer alan Mut ilçemizin en büyük avantajı zeytinin susuz tarımla üretilmesindendir. Ekim sonu Aralık ayları arasında hasat edilen Mut’un en kaliteli zeytini 3 kg’dan 1 kg yağ verir. 0 - 0,7 arasında düşük asitlik oranına sahiptir. Gerek kokusu gerekse de tadı, Ege yöresinin yağına göre farklıdır. İklimin ve yöresel floranın verdiği rayiha duyusal olarak, taze salatalığın ilk soyulduğu anda yaydığı kokuya benzetilebilir.

 
 

IPARD II Lansman ve Temsili Çek Alma Töreninde Sayın Bakanımız Lütfi Elvan’ın elinden çekinizi aldınız duygularınızı öğrenebilir miyiz?

İnanır mısınız çok heyecanlandım. Sağ olsun Sayın Bakanımız söz hakkı verdi. Heyecandan pek bir şey söyleyemedim. Ama orda heyecandan söyleyemediğim cümleleri şimdi izah etmek isterim. Artık ülkemiz gerçekten gelişiyor. Gözle görünüyor bir şekilde çiftçilerimiz devletimizden destekler alabiliyor. Şunu söyleyebilirim: “Yoktan var eden devletimize programda emeği geçen Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme kurumu personellerine teşekkür ederim”

Başarılı bir İşletmeci olarak prensipleriniz nelerdir?

Rahmetli babam: “işinize sahip olun, gelenle ilgilenin, kimsenin kalbini kırmayın, müşteriler buradan güler yüzle gitsinler” derdi. Bu değerli öğütlerini uygulamaya çalışıyorum. Üretici sıkılmak üzere getirdiği zeytini ilk aşamadan son aşamaya kadar makinenin başında görüp takip edebiliyor, zeytinyağının ambalajlanıp yüklenmesi dahil, lojistik hizmet bitene kadar sorumluluk alıyoruz. Kimsenin aklında soru işareti kalmadan gönül ferahlığıyla ayrılmalarını temin ediyorum. Ayrıca, işletmemizde uzaktan gelenlerin yeme-içme, konaklama gibi sosyal ihtiyaçlarını da karşılayabiliyoruz.
İşletmemde kullandığım tüm makinelerin kurulumu, sökülmesi, temizliği ile kendim ilgilenirim, herhangi bir arıza olursa tamiratını da bizzat kendim yaparım.

Tesisinizle ilgili ileriye dönük hedefleriniz nelerdir?

İleriye yönelik olarak organik zeytinyağı üretimi için kapasite artırmayı ve “Köselerli” markasıyla patent almayı planlıyorum. Şu anda Mut İlçemizin 7 mahallesinde organik zeytin tarımı denemeleri devam ediyor. 2017 yılı sonunda Gıda Tarım ve Hayvancılık ilçe müdürlüğü tarafından yapılacak testler neticesinde yetiştiriciye organik tarım sertifikası verileceğini tahmin ediyorum. Yine Mut İlçemizde yaygın olarak yetiştiriciliği yapılan kayısı meyvesi ile ilgili olarak araştırma safhasındayım, kayısı suyu üretimine yönelik bir proje tasarlıyorum.

Son olarak TKDK’ya proje sunmak isteyen girişimcilere ne gibi önerilerde bulunmak istersiniz?

Öncelikle, iyi bir fizibilite çalışması yaparak başlasınlar, yatırım yerini seçmeden evvel mutlaka ruhsat alıp alamayacaklarını sorgulasınlar, iş planı ve teknik proje hazırlığı aşamasında danışmanları ile müzakere edip, tüm hesapları titizlikle takip etsinler. Her ne yapacaklarsa sıkıştıkları yerde kurumu arasınlar, sorsunlar, ziyaret etsinler. Arkadaşlar sağ olsunlar hep yardımcı oluyorlar. Çok farklı bir kurum. Ben daireye geldiğim zaman evimdeymişim gibi hissediyorum. Gelen kişiler de zaten bunu hissedecektir.
    Cimer